Boş Konuşmak Yerine Araştırmak; Kötülemek Yerine Öğrenmek; Parayı Bulmak Yerine Akıllıca Çalışmak..!
Boş Konuşmak Yerine Araştırmak…
İşleyen demir pas tutmaz. Çalışan kazanır. Doğru bilgi güçtür… vs. vs… gibi sözleri duymuşsunuzdur. Tembellik, üşengeçlik, mızmızlanmak, gereksiz ve önemsiz görmek genellikle kolayımıza gelir ve hayatımızı istediğimiz istikamette şekillendirmek isteriz ancak bunun gereğini yine genellikle yapmayız. İnsan olarak hazıra konmayı, emeksiz ve gayretsiz kazanmayı, araştırmak yerine boş konuşmayı, dinlemek yerine susturmayı, %100 isabetli piyango gibi zengin olmayı çok ama çok istiyor ve de seviyoruz. Şimdi sabahın 6’sında kalkıp kışın ayazında kalk, üstünü giyin, sonra o soğukta durağa çık servis bekle, git on saat çalış sonra akşam yine aynı film. Yani ne demek istiyorum..? Bu kadar zahmete girmek yerine yukarıdaki tos pembe senaryoyu yaşamak istiyoruz. Yaşamak istediğimiz, hakkımız olduğunu düşündüğümüz ve kendimizi en üst seviyede layık gördüğümüz hayatı elde etmek için yukarıda saydığım özelliklerle elde etmek ve yaşamak hayalperestliği içinde amaçsızca, hedefsizce yaşayıp daha sonrasında şöyle diyerek kendimizi avutuyoruz: “Yapacak bir şey yok; böyle gelmiş böyle gider; ne yapalım hayat böyle…” gibi sözlerle kendimizi hem mahkum ederiz hem de teselli. Sonra hayatımıza birileri girer ve bunun böyle olmadığını size ispat ederek gösterir. Ancak kafamızdaki o klişe, hayalperestliğimiz içinde düşlediğimiz her şeye bedavadan sahip olma düşüncesi olduğundan bize çıkış yolunu bulan, keşfeden ve gösteren tanıdıklarımıza: Bırak o boş işleri o boş işlerden bir şey olmaz, biliyorum ben o boş işleri…” diyerek kendimizi ve hayatımızı ne yapıyoruz; sabote ediyoruz. Üstüne üstlük bize yardımcı olmak isteyen tanıdıklarımızı dinlemeyip sadece bize sunduğu çözüm önerilerini değersizleştirmek adına araştırmıyor ve gerçek olan, hayatımızı olumlu yönde değiştirecek bilgilere ulaşmak yerine kolayımıza gelen her türlü negatif faktörü kendi hayatımıza uygular ve sonuç olarak sürekli şikayet eden, mutsuz, umutsuz, hevessiz bir canlıya dönüşürüz. Çünkü araştırmak için bile üşeniriz, tembellik yaparız, önemsemeyiz ve bu kısır döngü içerisinde hayatımızı geçiririz. Ne yazık ki milletçe araştırmıyoruz ve sadece konuşuyoruz. Hem de sağdan soldan aslı olmayan, oldukça iddialı ve bir o kadar da etkili ses tonları ve mimiklerle bilinç altımıza empoze edilen olumsuz haddinden fazla söz müsveddeleriyle…
DOĞRU BİLGİ, DOĞRU KULLANILDIĞINDA SINIRSIZ, MUHTEŞEM BİR GÜÇTÜR. BU GÜÇTEN KENDİNİ MAHRUM BIRAKAN HAYALİNİ KURDUĞU HARİKA BİR HAYATI YAŞAMAYI BEKLEMESİN… ÇÜNKÜ ÜRETTİĞİNİZ VE ELDE ETTİĞİNİZ DEĞER SADECE GELİŞİMİNİZ KADARDIR…
Kötülemek Yerine Öğrenmek...

Ölüm hariç her zaman her şeyin etkili ve güçlü bir çözümü vardır. Önemli olan siz neye odaklanıyorsunuz..? Hayatınızdaki olumsuzluklara mı yoksa bu olumsuzlukları ortadan kaldırabileceğiniz çözümlere ve çözüm önerilerine mi..? Hayatımızdaki olumsuzluklardan şikayet etmek, kurban rolü oynamak bir müddet sonra zevk vermeye başlar ve artık acıların ve durmadan şikayetlerin insanı oluruz. Böylece kendimizi her şeye kapatır ve hemen hemen her güzel şeyi kötüler ve bize bu güzellikleri sunan sevdiklerimizi, tanıdıklarımızı da kötüler, bizlere sundukları etkili ve güçlü çözüm önerilerini değersizleştiririz. Bununla da kalmayız çevremize de bu kötülemeyi doğru bir şey yapıyormuş gibi yayarız. Sonuç olarak zehirlenmiş düşünce yapıları büyük bir çoğunluğun hayatlarını da zehirler. Hayalinizde yaşamak istediğiniz, kendinize göre harika, mükemmel bir hayat şekli var ancak bunu hayata geçirecek kafa yapınız ve düşünce sisteminiz kendinizin de muhteşem ötesi katkılarıyla iflas ediyor… Hayrola..! Şöyle bir durup kendinize sordunuz mu hiç ben nereye gidiyorum, böyle düşünmek ve yaşamak beni nereye götürür diye. Muhtemelen bunu dahi düşünmediniz; çünkü içinde bulunduğunuz durumun etkisiyle bunun da farkında değilsiniz… Size sunulan çözüm önerilerinin sizin için doğru birer çözüm önerisi olduklarına inanmıyorsanız o zaman şimdiki hayatınızı aklınızdan geçen ve bir türlü büyük bahanelerle hayata geçiremediğiniz çözüm fikirlerinizin kurtaracağına ne kadar inanıyorsunuz..? Madem aklınızdaki çözüm fikirleri yine size göre muhteşem, o zaman neden böyle bir hayatı yaşıyorsunuz..? Bir an için size yardımcı olmak isteyen tanıdıklarınızı dikkatlice dinleyin ve size sunduğu çözüm önerilerini araştırın. Doğru bilgiyi doğru kullanmak büyük bir güçtür. Bu gücü tanıdıklarınız kullanmanız ve hayalini kurduğunuz hayatı yaşamanız için yardımcı olmaya çalışırken, karşılık olarak kötülemek ve reddetmek kendinize kurduğunuz büyük bir tuzaktır. Öğrenmiyor ve gelişmiyorsanız şu anki hayatınızda kendinizi büyük bir çıkmazda bırakıyorsunuz demektir…
ŞU ANKİ YARGILARINIZI BİR KENARA BIRAKIP ÖĞRENMELİSİNİZ… ÖĞRENDİKLERİNİZİ ARAŞTIRMALI VE GELİŞMELİSİNİZ… KÖTÜLEMEYİ BIRAKIP DÜŞÜNMELİSİNİZ… ŞİKAYETİ BIRAKIP EYLEME GEÇMELİSİNİZ… UNUTMAYIN..! KADER GAYRETE AŞIKTIR…
Parayı Bulmak yerine Akıllıca Çalışmak…

“Ah bir parayı bulsam ne yapacağımı çok iyi biliyorum.” “Mutlaka ben de bir gün parayı bulacağım.” .” “Kanka bugün yine sayısal oynadım tam şu kadar milyon veriyor. Bu para bir bana çıksın bak neler yapıyorum…” gibi sözleri çevremizden sıklıkla duymuşuzdur. Bu temenni cümlelerini kendime göre yorumlamak istiyorum… Öncelikle mevcut hayatını iyileştirme isteği var.Sonrasında Zengin olmak. Daha sonrasında bunlara çalışmadan, emek ve gayret harcamadan ulaşmak… Aslında harika düşünceler. Bedel ödemeden hayalimizi yaşasaydık ne kadar muhteşem olurdu değil mi..? Ancak hayatımızın temel yapısını çalışmak ve çalışmanın sonucunu elde etmek oluşturuyor. Hayatta her şeyin bir bedeli var ve hayallerimizin de bir bedeli var. Hayallerimizi gerçeğe dönüştürme yolculuğumuzda her zaman sonuçta yaşadığımız hep o muhteşem hayat tablomuzu canlandırırız gözümüzde. Ancak o muhteşem hayat tablomuzu canlandırırken o mutlu sona ulaşma yolculuğumuzu, bu yolculuk sırasında önümüze çıkan engelleri, insanlarla ve olaylarla ilgili yaşadığımız sıkıntıları ve zorlukları, bu yolculuk sırasında yaşadığımız hayal kırıklıkları, ihanetler ve hepsinden önemlisi en yakın çevremizin bize inanıp güvenmemesini asla ve asla aklımıza getirmeyiz.. Çünkü sonuçta gördüğümüz tablo harikaysa yolculuk da harikadır diye algılar ve maalesef kendimizi içinden çıkılmaz bir rüyayı yaşarken soğuk bir sabahın kör vaktinde çalan alarm zilinin sesiyle uyanırken buluruz ve yine evden çıkarken “Bir gün mutlaka parayı bulacağım.” derken buluruz kendimizi.
Hayal kurmak çok güzeldir ve bizi her zaman canlı ve aktif tutar. Albert Einstein’in bu konuyla ilgili muhteşem bir sözü var…

Aslına bakarsanız çok doğru bir söz. Ancak bir tek şartla oyunu kurallarına göre oynarsanız…

İnsanın hayatında çalışmak, öğrenmek, gelişmek, başarmak, kazanmak, faydalı olmak esastır. Bu nedenle sevdikleriniz ve arkadaşlarınız size gerçekten yardımcı olmak adına harika bir fırsat sunuyorsa onu reddetmek yerine birlikte yol almaya, güçlenmeye, zenginleşmeye ve çevrenizdeki diğer insanların da bu güzelliklerden faydalanmasına yardımcı olun…

ŞİMDİ FRENİ BOŞA ALMIŞ YOKUŞ AŞAĞI GİDERKEN DUVARA TOSLAMADAN ÖNCE; YANİ HALA ZAMANINIZ VARKEN UFAK UFAK FRENE BASIN. ÖNCE BU KÖTÜ GİDİŞATI YAVAŞLATIN, SONRA DURDURUN DAHA SONRA DA HAYALİNİ KURDUĞUNUZ HAYATI UMUT ETMEKTEN ÇIKARTIP GERÇEĞE DÖNÜŞTÜRÜN… UNUTMAYIN..! BİZ BİRLİKTE GÜÇLÜYÜZ. HAYAT BİR TAKIM OYUNUDUR. ÇÜNKÜ BİRLİKTEN KUVVET DOĞAR. HEP BİRLİKTE EL ELE ZİRVEYE…